DENTPLUS

BLOG



implant-2-1200x800.jpg
25/Eyl/2022

Diş implantları ağızda eksik olan dişlerin yerlerini alan diş kökünü taklit eden çene kemiğine uygulanan materyallerdir.  İmplantları uygulandıktan sonra ağızda uzun dönem kalmasını etkileyen pek çok faktör mevcuttur. Bunlardan bir tanesi implantlar etrafında bulunan dişeti kalınlığı miktarıdır. Özellikle azı dişler bölgesinde yanak dokusu hareketli olduğu için çiğneme sırasında implant etrafındaki dişeti kalınlığı eğer yeterli değil ise besin artıkları bu bölgede birikir ve iltihaplanma ile birlikte implantı saran kemikte erime başlatabilir bu durumda implant kaybı ile sonuçlanabilir. Bu sebeple bu bölgede yapışık dişeti miktarı yetersiz ise bu miktar serbest dişeti grefti uygulaması ile dişeti kalınlığı arttırılır. Böylece uzun dönemde implant kaybı engellenir.


ortodontik-1200x800.jpg
24/Eyl/2022

Dişeti hastalığı ilerlemiş kişilerde hastalığın dişleri çevreleyen destek dokulara vermiş olduğu zarar sebebiyle doku ve kemik kaybı oluşur ve dişlerde yer değiştirmeler başlar(dişler aralanır, uzar,öne doğru gelir, döner) Böyle durumlarda dişlerin tekrar eski yerlerine getirilmesi ortodontik tedavi ile mümkün olur ancak ortodontik tedavinin yapılabilmesi için de dişi çevreleyen destek dokuların ve kemiğin sağlıklı olması gerekliliği mevcuttur. Aksi takdirde dişler kaybedilir.  Bu sebeple hastalığın şiddetine göre değişen dişeti tedavisi öncelikle yapılır ve sonrasında ortodontik tedavi uygulanır. Ortodontik tedavi sırasında diyetleri düzenli 3 er aylık periyotlar ile kont edilir.


27/Ara/2021

  Yapılan araştırmalarda periodontal hastalığa sebep olan bakterilerin tükürük yoluyla geçtiği söylenmektedir. Bu sebeple eğer aile bireylerinde dişeti hastalığı var ise çocukta ve eşlerde görülme olasılığı yüksektir.

  Bu sebeple dişeti hastalığına sahip kişilerin ailelerinde hijyen kontrolü ve düzenli doktor kontrolü olmazsa olmazdır.

  Çocuklarda kalıcı dişler sürdükten sonra düzenli ağız bakımı asla ihmal edilmemeli ve doktor kontrolleri belirli aralıklarla mutlaka yaptırılmalıdır.


17/Ara/2021

 Günümüzde Elektronik sigaralar sigara tiryakilerinin daha az zararlı olduğuna inanarak kullandığı en az sigara kullanımı kadar zararlı bir üründür.

Literatürde  elektronik sigaralar ile yapılan çalışmalar olmasına rağmen zararları her geçen gün yeni bir yayınla açıklanıyor.

Gerek normal sigara kullanımı  gerekse elektronik sigara kullanımı ağız florasını değiştirerek dişeti hastalığı ve çürük oluşumunu arttırmaktadır. Aynı zamanda dişeti dokusunda kalıcı zararlar vermekte, ağız kuruluğu oluşturmaktadır. Yani elektronik sigaralar en az sigara kadar zararlıdır.


07/Ara/2021

  Korona virüs nedeni ile iş hayatımız, alışkanlıklarımız, sosyal hayatımızın değişiklikleri gibi, pek çok durum ortaya çıktı. Bu değişiklerin çoğu bizlerde olumsuzlar ortaya koyduğu gibi kalıcı ve zarar verici sonuçlarda doğurdu.

  Örneğin dışarı çıkamama ,ekonomik kaygılar, karantina, sosyalleşememe gibi durumlar stresi arttırdı ve bu da kişilerde diş sıkma problemlerine neden oldu.

  Uzun süreli maske kullanımı sebebi ile ağız kuruluğu oluştu ve dişeti hastalıkları ve çürüklere yatkınlık arttı.

  Evde kalınan dönemde yeme ve içme bozuklukları yine diş çürükleri ve dişeti hastalıklarının artışını hızlandırdı.

  Yapılan araştırmalarda dişeti hastalığı olan kişilerin yoğun bakıma alınma oranının 3,5 kat daha fazla olduğu görülmektedir.

  Bu sebeple zor günlerden geçtiğimiz şu dönemde diş hekimi kontrolleri düzenli yaptırılmalı ve ağız hijyenine maximum önem verilmelidir.


26/Nis/2021

Aktif periodontal tedavi ( periodontaloperasyonlar, başlangıç tedavisi ) tamamlandıktan sonra bu hastalarda hastalığın tekrarlama riski olduğundan kişiye özel destekleyici periodontal tedavi uygulanması gerekmektedir. Destekleyici periodontal tedavi farklı zaman aralıklarında uygulanan koruyucu ve tedavi amaçlı işlemleri içerir. Destekleyici periodontal tedavi sırasında;

1 ) Sistemik ve periodontal sağlık değerlendirilir

2 ) Ağız bakımı uygulamalarının uygulanıp uygulanmadığı kontrol edilir ve hastanın uygulama yapması konusunda motivasyonu devam ettirilir.

3 ) Profesyonel mekanik plak temizliği  yapar.

Destekleyici periodontal tedavi aktif periodontal tedavi sonrası hastanın risk profili durumuna göre 3 ila 12 ay aralıklarla kişiye özel planlanır.

  • Periodontal cerrahi sonrasında her 3 ayda bir yapılan kontrol seansı hastalığın tekrarlanmasını ve ilerlemesini engelleyebilir.

Aynı zamanda bu kontrol seanslarında gerekli olduğu takdirde yapılan profesyonel mekanik plak temizliği ve ağız hijyen için motivasyonunun sağlanması belirli aralıklarla uygulandığında diş kaybetme oranı azalmaktadır.

AĞIZ YANMASI

Hormonal değişiklikler, stres, bağışıklık sistemi problemleri, ağız kuruluğu, tat ve ağrıyı kontrol eden sinirdeki harabiyet, reflü mantar enfeksiyonları , diabet, troit problemleri, B12, demir eksikliği, protezlere karşı alerji oluşumu, diş macunu ve gargaraya karşı yaşanan reaksiyon sonucu oluşan dil, yanak ve ağızın her tarafında ki sıcaklık hissi ve hassasiyet ile hissedilir. Çoğunlukla orta yaş ve menapoz döneminde ortaya çıkar.

Tedavide öncelikle ağız yanmasına sebep olan faktör bulunur ve buna yönelik tedavi yapılır. Örneğin uygun olmayan protezler düzeltilir. Reaksiyon yaratan diş macunu ve gargaralar değiştirilir.

Ağız yanması olan kişilere, sık sık su içmek, buz parçacıkları emmek, alkol içerikli gargaralar  kullanmak, sıcak baharatlı ve asitli besinler tüketmemek şikayetlerini azaltmak için önerilir.

Periodontitis ve Covid 19 İlişkisi

Son yapılan çalışmalarda periodontitis ve Covid – 19 ilişkisi bir takım hipotezlerle açıklanmaktadır.

Dişetindeki iltihabın kemik dokusuna yayılması ile oluşan periodonta hastalık sonucu oluşan  iltihabi yanıt periodontal durumla birlikte sistemik durumada etki eder.

1.Teoriye göre Covid – 19 da oluşan inflamasyonda sitokin fırtınası oluşmaktadır ve Periodontal inflamasyonun sistemik etkileri sonucu oluşan inflamasyonla sinerjik etki göstermektedir.

2.Hipoteze göre ise,

Periodontitiste oluşan inflamasyon periodontal  ceplerde oluşan bakteriyel enfeksiyon ile ilişkilidir ve bu bakteriler kolayca Covid -19 ‘ un sebep olduğu  akciğerlere, enfeksiyonun olduğu bölgeye ulaşabilir. Bakteri ve virüs ve bakteri birlikte yayılarak iltihabi yanıtı başlatabilir.

Bu sebeple Covid –  19 sebebiyle hastanede yatan hastaların mutlak suretle ağız gargaraları ile ağız temizliği yapmaları ve diş yüzeyleri iyicene temizlemeleri hayati önem taşır.


21/Şub/2021

Dişeti Tedavisi Sonrasında hastalık tekrar eder mi?

Dişeti hastalıkları kontrol altına alınabilen hastalıklardır. Hastalık değişik seviyelerde seyreder ve her aşamasına göre tedavi şekli değişir. Tedavi sonrasında ağzın sağlıklı hale gelmesi hedeflenir. Sağlıklı hale gelen ağzın devamlılığı için her hastaya özel bakım ve takip önerileri verilir. Birey bu önerileri düzenli ve etkili bir biçimde yerine getirmez ise, rutin kontrollerine gelmez ise hastalığın tekrar etmesi kaçınılmazdır.

Diş Hassasiyeti nedir ve Neden Meydana Gelir ?

Diş hassasiyeti toplumda oldukça yaygın görülen dentin hassasiyeti de denilen bir problemdir. Dişin sert mine tabakasının açığa çıkması ve tüm uyarılan dentin tabakasının altındaki pulpa( dişin sinir kısmı ) tabakasınailetmesi ile meydana gelir.

Aşırı sert fırçalama,

Yatay diş fırçalama tekniği,

Diş sıkma, gıcırdatma

Aşırı asitli gıdaların tüketilmesi sonucu oluşan kök yüzeyinin ortaya çıkması ve sement tabakasının ortadan kalkması ile oluşur.

Diş hassasiyeti Nasıl Tedavi Edilir ?

Öncelikle hassasiyete sebep olan etkenler ortadan kaldırılmalıdır. Örneğin hatalı fırçalama, beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi ( asitli yiyeceklerden uzak durma vb.. ) Bazı durumlar da bu değişiklikler hassasiyetin tamamen ortadan kalkmasına neden olabilir. Ancak hassasiyet devam ediyorsa hassasiyetin gerçek nedeni belirleyecek diş hekimi size özel tedavi programı uygulamalıdır.

  • Hassasiyet nedeni dişeti çekilmesi ise, dişeti tedavisi ile çözüme ulaşılabilir.
  • Hassasiyet yüzeyel bir aşınma kaynaklı ise bölgeye flor cilaları uygular veya dolgular yapılabilir veya lazerle tedavi edilebilir.

Aynı zamanda yumuşak kıllar içeren bir fırça kullanılması, uygun teknikle fırçalama yapılması, hassasiyet macunu ve gargaraların kullanılması tüm bu tedavilere ilave fayda sağlamaktadır.

İdeal Diş Fırçası ve İdeal Diş Fırçalama Nasıl Olmalıdır ?

İdeal diş fırçalama süresi 2 dk ve günde iki kez yapılmalıdır. Fırçalama belirli bir düzen içinde olmalı, alt ve üst çene ayrı ayrı fırçalanmalıdır.

Diş fırçası diş – dişeti birleşimine 45 derecelik bir açı ile yerleştirilmelidir. Fırça 2 – 3 dişi içine alacak bir fırça boyutu kadar ilerletilecek yuvarlak ve dairesel dişetinden dişe doğru titreşim hareketi yaptırılarak fırçalanmalıdır. İlk etapta dişlerin ön yüzleri, daha sonra arka yüzleri en sonda çiğneme yüzeyleri temizlenmelidir. Üst ve alt ön dişlerin iç yüzleri, fırça dik tutarak temizlenmelidir.

İdeal diş fırçası ağzın her bölgesine rahatça erişim sağlayabilen diş ve dişetlerini zedelemeyen bir yapıya sahip olmalıdır.

Son yıllarda elektrikli fırça kullanımı hayatımıza girmiştir. Öncelikli olarak bu fırçalar mental ve fiziksel engelli bireylere önerilmekte. Son yıllarda yapılan çalışmalar ışığında tüm bireyler güvenle tavsiye edilmektedir. İster elektrikli ister manuel önemli olan plak kaldırma özelliğidir. Bu sebeple kişi hangi fırça ile daha etkili plak kontrolü sağlıyor ise o fırçayı seçmelidir.

Diş fırçası değiştirme işlemi ortalama üç aydır ancak bu birazda kullanım şekline göre değişiklik gösterebilir. Fırça kıllarının aşınması ve açılması değiştirme zamanını gösteren bir bulgudur.

Sadece Diş Fırçalama Ağız Temizliğinde Yeterli midir?

En etkili diş fırçalama bile dişleri ön, arka ve çiğneyici yüzeylerini temizlediği halde ara yüzleri tam olarak temizleyememektedir. Bu nedenle iyi bir ağız bakımı içi fırçalama mutlaka diş ipi ve ara yüz fırçası ile desteklenmelidir. Diş çürükleri ve dişeti hastalığı çoğunlukla dişlerin ara yüzeylerinden başlamaktadır. Bu sebeple araların temizlenmesi çürük önlenmesi ve periodontal hastalığın oluşmaması için büyük önem taşımaktadır.

Diş araları sıkı olan kişilerde diş ipi tercih edilmelidir.

Ara yüz fırçaları dişlerin aralarında ki plağı diş ipinden daha etkili temizler ve kullanımı daha kolaydır.

Diş Macunu ve Ağız Gargaraları Ağız bakımında önemli midir?

Diş macunu ve gargara seçiminde ki en iyi yöntem, diş hekimimiz önerisidir.

Dişeti problemleri,

Hassasiyet, Asit erozyonu, yoğun lekelenme gibi problemlerde heki kişiye özel diş macunu önermektedir.

Sigara içen bireylerde veya yoğun boyar madde içeren bireylerde beyazlatıcılı macunlar.

Dişeti hastalığı olan bireylerde klorhexidin, sodyum florür veya triklosan gibi antimikrobakteriyel maddeleri içeren macunlar,

Çürüğe yatkın olan kişilerde florürlü macunlar seçilebilir.

Gargaralar

Ağızda zararlı olduğu kadar yararlı bakterilerde bulunmaktadır. Gargaraların uzun süre kullanımı ağızda ki bu yararlı bakterileri de etkileyeceği için önerilmez. Klorhexidin içeren gargaralar yoğun antimikrobiyel etkiye sahiptirler ve iyi plak kontrolü sağlarlar. Genellikle dişeti tedavisi sırasında, operasyonlardan sonra, radyoterapi- kemoterapi gören kişilerde plak kontrolü sağlamak için önemlidir. Uzun süreli kullanımı diş taşı birikimi, renkleşme, tat hissinde bozulmaya sebep olabilir. Esansiyel yağlar içeren gargaralar anti-enflamatuar etkileri sebebi ile dişeti iltihabını ve kanamayı azaltır. Triklosan içeren gargaralarda anti – enflamatuardır. Ağız kokusu olan bireylerde çinko içeren gargaralar etkili olmaktadır. Alkol içeren gargaraların antimikrobiyel etkinliğini arttırabilir ve ağız kuruluğu yapabilir.

Dr. Deniz NOYUN


amabrush.jpg
22/Tem/2017

Artık dişleri fırçalarken “Kaç dakika oldu acaba?” sıkıntısına son: Çünkü ağız hijyeninizi 10 saniyede tamamlayabilirsiniz. Yakın zamanda piyasaya sürülecek Amabrush, ‘dünyanın ilk otomatik diş fırçası’ unvanını taşıyor. Üç yıldır üzerine çalışılan cihaz her çene yapısına uyan kalıbıyla antibakteriyel silikondan üretiliyor. Dişlerinizi fırçalamak için tek yapmanız gereken ise ürünü ağzınıza takıp düğmesine basmak. Fırça, diş macununu diş aralıklarına ileten mikro kanallara sahip ve üç boyutlu kıllarıyla diş eti hasarını önleyerek temizlik sağlıyor. 10 saniyenin ardından normal durulamayı yapıyorsunuz.

amabrush toothbrush from designboom on Vimeo.

Amabrush’un 10 saniyelik performansı kulağınıza az gelebilir fakat aslında tam olarak öyle değil. Dişlerinizi 120 saniye fırçaladığınız zaman her bir yüzeye 1,25 saniyedüşüyor (bu kabul 32 diş ve her bir dişin 3 yüzeyi olduğu varsayılarakhesaplanmaktadır). Fakat Amabrush ile bu müddet her bir yüzey için 8 kat uzayıp 12 kat hızlanıyor.

Dişlere macun ileten cihaz aynı zamanda tam dolu bir şarj ile 28 kere fırçalamasağlıyor (bu da nereden baksanız iki haftalık bir performansa denk geliyor). Bir macun kapsülü ise bir aydan fazla süre kullanılabildiği gibi macununuz bitince FDA onaylı üç seçenekten birini 3 Avro’ya edinebiliyorsunuz: ‘Ekstra ferahlık’ (mavi), ‘beyazlatıcı etki’ (beyaz) ve ‘hassas dişler için’ flor içermeyen (gül aromalı). Ağızlığın kendisi de 5 Avro’ya mal oluyor ve her 3 – 6 ayda bir yenisiyle değiştirilebiliyor. Cihaz şu anda Kickstarter’da fon topluyor. Fiyatı da 79 Avro.

Önemli Not, “Bizim için de yeni bir uygulama, bilimsel olarak henüz kanıtlanmış değildir.”

Kaynak: Designboom

hamilelik-vediş.jpg
13/Tem/2017

Uzmanlar uyarıyor: Diş eti hastalığı olan kadınların gebe kalma şansları 4 kat daha düşük. Çünkü bakteriler yumurtlamayı ve embriyonun implantasyonunu önlüyor. 

Gebelik şansını 4 kat düşüren diş eti hastalıklarına sebep olan P.Gingivalis Bakterisi bulunan kadınlar dikkat! Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, önemli uyarılar yaptı.

EMBRİYONUN TUTUNMASINA ENGEL OLUYOR

“Çocuk sahibi olmayı isteyen kadınlar diş etlerine dikkat etmeli ve düzenli olarak kontrol ettirmeli. Diş eti enfeksiyonuna sebep olan bakteriler gebe kalma sürecini uzatıyorlar.

Dişeti hastalığına neden bu olan bakteri (P.Gingivalis) tükrükte bulunuyor ve bir yıl içindeki gebelik şansını 3 kat azaltıyor. Bu bakteri hem diş etlerini hem de altında bulunan kemik dokusunu enfekte ederek gebe kalma olasılığını 4 misli azaltıyor.

Dişeti ve çene kemiği enfeksiyonları vücutta inflamasyona neden olarak ovulasyona (yumurtlama) ve embriyonun tutunmasına engel oluyor.

Ayrıca bu inflamasyon hormon üretimini olumsuz etkiliyor ve endometriosise benzer etki oluşturuyor.

KISIRLIK YAPIYOR

Peridontal enfeksiyonlar kısırlığa katkıda bulunan sebeplerden biri. Bu bakteriler, dişeti enfeksiyonu klinik olarak belirti vermeden önce bile sistemik etkisini gösterebilir.

Bu nedenle üreme çağındaki kadınlar ağız sağlığına özen göstererek düzenli kontrollerini ihmal etmemeliler.
Diş problemi ve kısırlık arasındaki bağlantı Helsinki Üniversitesi’nde yapılan araştırmayla da kanıtlandı. Araştırmacılar 19-42 yaş aralığındaki sağlıklı, gebe kalmaya çalışan 256 kadını çalışmaya dahil ettiler. Ağız – diş ve jinekolojik muayeneleri yapıldı.12 ay boyunca gebelik durumu takibe alındı.

Bir yıl sonunda gebe kalamayan kadınların tükürüğünde en sık saptanan bakteri P.Gingivalis’ti. Gebe kalma oranı, dişeti hastalığı olmayan ve bakteri saptanmayan kadınlarda 4 kat daha fazlaydı.

KADINLAR DÜZENLİ DİŞ MUAYENESİNİ YAPTIRMALI

Peridontitis, dişleri destekleyen dokunun bakteriyel inflamasyonudur ve tedavi edilmezse diş kaybına bile yol açabilir.
Çocuk sahibi olmak isteyen kadınlar düzenli diş muayenesini ve folat takviyesini unutmamalıdır.
Diş eti hastalıkları ve iltihabı tüm dünyada önemli bir sağlık sorunudur ve 35-44 yaş arasındaki nüfusun yüzde 15-20’sini etkilemektedir.”

Kaynak, Sözcü








DENTPLUS GEÇİT


Ahmet Yesevi Mah. Piknik Cad.
        Hasat Sk. Üründül Plaza K:1 Kapı No : 2
        No: 11 – 12 Nilüfer / BURSA


info@dentplus.com.tr

(0224) 404 00 87