Bu ay sizlere her kadının en şanslı ve kendini özel hissettiği menopoz döneminde ki ağız ve diş sağlığı ile ilişiğinden bahsetmek istedim. Bu dönemde; ağızımızın içinde bazı değişiklikler yaşanabilir. Bilinçli ve kontrollü yaşarsak, bu süreci de en kaliteli şekilde atlatabiliriz.
Hamilelik, puberte, menopoz, mensturasyon gibi hormonal değişikliklerin yoğun olduğu dönemlerde ağız hijyeninize ayrıca özen göstermeniz gerekmektedir. Diş etleriniz bu dönemlerde daha hassas olur. Diş eti hastalığına yatkınlık artar. Menopoz bir kadının hayatının doğal evrelerinden biridir ve adet kanamalarının durması olarak da açıklanabilen menopoz kadınlarda bir dizi metabolotik değişiklerle sonuçlanır.
Bu değişimlerden başlıcaları ; aşırı terleme, sıcak basması, uykusuzluk, sinirlilik, ciltte gerginlik, saç dökülmesi, osteoporoz (kemik erimesi) ve kalp rahatsızlıklarında artış riski olarak sıralanabilir. Bu dönemde ağız kavitemiz ve dişeti dokumuzda da pek çok değişimler ve problemler ortaya çıkabilmektedir.
Menopoz döneminde ağızda yanma hissi, tat değişiklikleri, tükürük akışında azalma ve buna bağlı ağız kuruluğu, sıcak ve soğuk yiyeceklerde hassasiyet artışı en sık görülen değişimlerdir. Bu dönemde osteoporoz yani kemik erimesinin, çene kemiğini de etkilemesi sonucu çene kemiği ve dişleri çevreleyen kemik dokusunda erime ve kayıplar ortaya çıkar
Menopoz öncesi ortaya çıkan ve ağız bölgesinin de bağışıklık sistemini etkileyen premenopozal (menopoz öncesi) döneme diş ve dişeti rahatsızlıkları ile girmek bağışıklık sistemi zayıfladığı, tükürük akışının azalıp tükürüğün mekanik temizleme özelliği de azaldığı için, dişeti enfeksiyonu ve dişlerde çürük riskini artırır,ve zaten var olan problemlerin de hızlı ilerlemesine neden olur.
Bu durumlardan en az etkilenmek için menopoz öncesinde mutlaka diş ve dişeti tedavileri yaptırılmalı düzenli diş hekimi kontrolü ile ağız sağlığının devamı sağlanmalıdır.
Menopoz döneminde kadın hastalıkları uzmanın uyguladığı hormon yerine koyma tedavileri tüm vücuttaki ve ağız içindeki şikâyetlerin azaltılmasında ve giderilmesinde önemli rol oynar. Tükürük akışının azalması ve buna bağlı olarak ortaya çıkan ağız kuruluğunun tedavisi için tükürük akışını artırıcı ilaçlar ya da yapay tükürük preparatları hekim tarafından önerilebilir. Tükürük akışını uyaran gıdaları fazlaca tüketmek ve bol su içmek de fayda sağlayacaktır. Hormonal değişimler sonucu B vitamini eksikliği ve vücut direnci düşüklüğüne balı olarak bu dönemde ağız yaralarında (aftlar) artış görülebilir. Bu durumda gerekli tetkikler yapılıp vitamin ya da çinko eksikliği mevcut ise takviye edilmelidir.
Unutulmamalıdır ki menopoz döneminde genel sağlık etkilendiği gibi ağız ve diş sağlığı da büyük ölçüde etkilenmektedir. Bu dönemde görülebilecek sorunları minumun düzeyde tutmak ve rahat bir şekilde atlatmak için diş hekimine yapılacak düzenli ziyaretler önemli rol oynamaktadır.
Dr. Dt. Deniz Noyun