DENTPLUS

BLOG



implant_bursa2.jpg
30/May/2016

Çene eklemi(TME) rahatsızlıkları, toplumda her yaşta görülebilmekle beraber, daha çok genç insanları etkileyebilen hastalıklardandır. Kimi zaman uzun yıllar, klinik bir belirti vermeden, sadece bir ses olarak ortaya çıkabilse de, kimi zamanda insanları canından bezdiren ağrılarla karakterizedir.

TME (çene eklemi) rahatsızlıkları, kulak çınlamasından, baş ağrısına, basit bir eklem sesinden çenede kilitlenmeye kadar değişik belirtiler ile karakterizedir. Bunun sonucu olarak, hastalar kulak burun boğaz uzmanından, nöroloji uzmanına, çene cerrahından, fizik tedavi uzmanına kadar değişik hekimlerle iletişime geçerek dertlerine çare aralar. Ancak; multidisipliner yaklaşımlar; bir protez uzmanının oklüzyon (dişlerin kapanışı) ve dikey boyut değerlendirmesi olmadan eksik kalabilir.

Temporomandibular eklem (TME); vücutta menteşe hareketi ile birlikte, kayma hareketi yapabilen tek eklem tipidir. TME disfonksiyonlarına (çene eklemi rahatsızlıklarına) rastlanan hastalarda, çoğunlukla eklem ve çevresinde ağrı, eklemde tıkırtı sesi, kaslarda hassasiyet ve ağrı, baş ağrısı ve çene hareketlerinde kısıtlılık gibi bulgulara rastlanmaktadır. Kaslarda ki rahatsızlıklar, çene eklemini etkileyebildiği gibi, eklem ve dişe ait bozukluklar da çevre dokuları, özellikle kasları fazlasıyla etkilemektedir.

TME hastalıklarının(Çene eklem hastalıkları) tedavi seçenekleri;

  1. Okluzal Splint tedavisi
  2. Fizik tedavi
  3. Farmakolojik tedavi
  4. Psikiyatrik destek tedavisi seçeneklerinden biri veya bir kaçıdır.

Kliniğimizde; çene yüz protez uzmanımız tarafından, hastaların endikasyonlarına ve ihtiyaçlarına göre bu tedaviler yapılmaktadır.

Dr. Fuat Noyun

Çene ve Yüz Protez Uzmanı


cene_eklemi_bas_agrisi.jpg
28/Haz/2015

Sizde mi Diş Sıkıyorsunuz?
Diş sıkma ve gıcırdatma, gece ve/veya gündüz oluşabilen istemsiz bir aktivitedir. Bu durum toplumda yetişkin bireylerin büyük bir çoğunluğunda gözlemlenmekte ve genellikle çeşitli olumsuz semptomlar ortaya çıkmadan farkına varılamamaktadır. Hastayı hekime getiren durumlar arasında dişlerde hassasiyet, aşınma, sallanma ve kırılma, diş sinirlerinde nekroz, çevre dokularda yaralanma, temporomandibular rahatsızlıklar, baş ağrısı ve fonksiyon bozukluğu sayılabilmektedir. Çocuklarda gözlemlenen diş sıkma ve gıcırdatma ise, normal bir süreç olarak kabul edilerek değerlendirilir.

Diş Sıkma ve Gıcırdatmanın Nedenleri
Diş sıkma ve gıcırdatmanın birçok nedeni vardır ve bu nedenler arasında; stres ve kişisel özellikler, uyku düzeni, uyku esnasındaki solunum bozuklukları, travmatik yaralanmalar, merkezi sinir sistemi rahatsızlıkları, yasadışı ilaç kullanımı, ilaç tedavileri, alkol, kafein ve sigara kullanımı gibi faktörler sayılabilmektedir.

TME, çene ekleminin ve kaslarının birlikte düzgün çalışmamasından kaynaklanan semptomları tanımlamak için kullanılan popüler bir terimdir.

TME, temporomandibular eklemin kısaltmasıdır ve çene kemiğinin kafatası ile yaptığı eklemi tarif eder. Çiğneme kaslar,çiğneme ve yutma gibi fonksyonları mümkün kılmak için, boyun ve sırt kasları ile birlikte çalışır. Tüm bu eklem ve kaslarda fonksyon bozukluğu olduğunda bir takım problemlere yol açarlar.

TME’İN GELİŞİMİ NASILDIR?

Düzgün fonksyon gösterebilmesi için kaslarınızın ve eklemlerinizin bir arada çalışması gerekir. Bunların herhangi birindeki problem TME hastalığına yol açabilir. Örneğin; stresin yol açtığı diş gıcırdatma ve diş sıkma, çene kaslarında aşırı kasılmalara yol açar ve TME’e aşırı basınç uygular. Travma ve artrit gibi hastalıklar eklemde direkt hasara yol açarlar yada kaslarda ve ligamanlarda yırtılmaya neden olabilirler. Sonuç olarak “disk” denilen, eklem içinde yastık vazifesi gören kıkırdak yapının yer değiştirmesine neden olabilirler.

TME BULGULARI NELERDİR?

Eklem hareketi esnasında klik sesi, çıtırtı sesi, eklem etrafında ağrı, zayıflık, eklem kilitlenmesi ya da hareket kısıtlılığı, ısırmada ve ısırma hissinde değişiklik gibi bulgular olabilir.
Eklem hareketi esnasında duyulan klik ya da çıtırtı sesi, diskin yerinden kaydığının bir belirtisidir ve eklemin içe ve dışa oynadığını gösterir. Bazen hastalar, çene eklemi ile ilgili değilmiş gibi görünen şikâyetlerden yakınırlar. Örn; sinüs tipi baş ağrıları, kulak ağrısı, baş dönmesi, boyun ve ense ağrısı. Genellikle bu semptomlara neden olan şey, uyku esnasında kişinin istemsiz olarak dişlerini sıkması ya da gıcırdatmasıdır.

TME NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Öncelikli hedefler kas spazmını ve eklem ağrısını ortadan kaldırmaktır. Bunun için ağrı kesiciler ve kas gevşetici ilaçlar kullanılır. Daha sonra kasları rahatlatıcı splint dediğimiz çeşitli apareyler uygulanır. Kas istirahat boyutuna alınır ve kaslar rahatlatılır. Bu tedaviyle hastanın kaslarının uygun pozisyonununa ulaşılır ve ve hasta bir süre de bu boyutta rahtalatılarak tedavinin devamlılığı sağlanır. Bazı zamanlar da bu tedavi seçeneklerinin fayda etmediği durumlar da olabilir işte bu durumlarda eklem içine steroidli ilaçlar enjekte edilerek ağrı ve enflamasyon azaltılabilir.

Dr.Fuat NOYUN        

Çene Yüz Protez Uzmanı
 


dis_sikma_bursa.jpg
11/Şub/2015

 Sizde mi Diş Sıkıyorsunuz ?

Diş sıkma ve gıcırdatma, gece ve/veya gündüz oluşabilen istemsiz bir aktivitedir. Bu durum toplumda yetişkin bireylerin büyük bir çoğunluğunda gözlemlenmekte ve genellikle çeşitli olumsuz semptomlar ortaya çıkmadan farkına varılamamaktadır. Hastayı hekime getiren durumlar arasında dişlerde hassasiyet, aşınma, sallanma ve kırılma, diş sinirlerinde nekroz, çevre dokularda yaralanma, temporomandibular rahatsızlıklar, baş ağrısı ve fonksiyon bozukluğu sayılabilmektedir. Çocuklarda gözlemlenen diş sıkma ve gıcırdatma ise, normal bir süreç olarak kabul edilerek değerlendirilir.

Diş Sıkma ve Gıcırdatmanın Nedenleri

Diş sıkma ve gıcırdatmanın birçok nedeni vardır ve bu nedenler arasında; stres ve kişisel özellikler, uyku düzeni, uyku esnasındaki solunum bozuklukları, travmatik yaralanmalar, merkezi sinir sistemi rahatsızlıkları, yasadışı ilaç kullanımı, ilaç tedavileri, alkol, kafein ve sigara kullanımı gibi faktörler sayılabilmektedir.

TME, çene ekleminin ve kaslarının birlikte düzgün çalışmamasından kaynaklanan semptomları tanımlamak için kullanılan popüler bir terimdir.

TME, temporomandibular eklemin kısaltmasıdır ve çene kemiğinin kafatası ile yaptığı eklemi tarif eder. Çiğneme kaslar,çiğneme ve yutma gibi fonksyonları mümkün kılmak için, boyun ve sırt kasları ile birlikte çalışır. Tüm bu eklem ve kaslarda fonksyon bozukluğu olduğunda bir takım problemlere yol açarlar.

TME’İN GELİŞİMİ NASILDIR ?

Düzgün fonksyon gösterebilmesi için kaslarınızın ve eklemlerinizin bir arada çalışması gerekir. Bunların herhangi birindeki problem TME hastalığına yol açabilir. Örneğin; stresin yol açtığı diş gıcırdatma ve diş sıkma, çene kaslarında aşırı kasılmalara yol açar ve TME’e aşırı basınç uygular. Travma ve artrit gibi hastalıklar eklemde direkt hasara yol açarlar yada kaslarda ve ligamanlarda yırtılmaya neden olabilirler. Sonuç olarak “disk” denilen, eklem içinde yastık vazifesi gören kıkırdak yapının yer değiştirmesine neden olabilirler.

TME BULGULARI NELERDİR ?

Eklem hareketi esnasında klik sesi, çıtırtı sesi, eklem etrafında ağrı, zayıflık, eklem kilitlenmesi ya da hareket kısıtlılığı, ısırmada ve ısırma hissinde değişiklik gibi bulgular olabilir.
Eklem hareketi esnasında duyulan klik ya da çıtırtı sesi, diskin yerinden kaydığının bir belirtisidir ve eklemin içe ve dışa oynadığını gösterir. Bazen hastalar, çene eklemi ile ilgili değilmiş gibi görünen şikâyetlerden yakınırlar. Örn; sinüs tipi baş ağrıları, kulak ağrısı, baş dönmesi, boyun ve ense ağrısı. Genellikle bu semptomlara neden olan şey, uyku esnasında kişinin istemsiz olarak dişlerini sıkması ya da gıcırdatmasıdır.

TME NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Öncelikli hedefler kas spazmını ve eklem ağrısını ortadan kaldırmaktır. Bunun için ağrı kesiciler ve kas gevşetici ilaçlar kullanılır. Eklem içine steroidli ilaçlar enjekte edilerek ağrı ve enflamasyon azaltılabilir. Kendi kendine tedavi de çok etkilidir ve şunları kapsar;

  • çene istirahati
  • yemek yemediğiniz zamanlarda çenenizi açık tutmak
  • yumuşak besinler yemek
  • buz ve sıcak uygulaması
  • çene egzersizi
  • pozisyon egzersizi

“Splint” denilen ısırma plağı uygulamasının yanında bazen stresle baş etme teknikleri (biyofeedback, psikiyatrik terapi, vs.) uygulanabilir. Isırma plağı, gece ateli, alt ve üst dişlerinize takılarak dişlerinizin ve çenenizin açık kalmasını sağlar ve böylece çiğneme kaslarının gevşemesini sağlar. Bunun sonucunda ağrınız azalır.

Çok değişik atel çeşitleri vardır. Gece ateli, diş sıkma ve diş gıcırdatma alışkanlığınızı durdurmaya yardımcı olarak kas spazmını engeller, eklem yüzeyini ve diski korumaya yardımcı olur.

Öne yerleşimli aparat, çenenizi öne doğru çekerek ısırma kaslarını gevşetir ve diskin doğru pozisyona gelmesine yardımcı olur. Bu aparatı bazı durumlarda 24 saat kullanmak gerekebilir.


implant_bursa1.jpg
06/Nis/2014

Toplumda sıkça görmeye başladığımız çene eklemi ağrıları ve buna sebep olan diş sıkma (bruksizm)dan ve tedavi yöntemlerinden kısaca bahsetmek istiyorum.

TME (çene eklemi) rahatsızlıkları, kulak çınlamasından, baş ağrısına, basit bir eklem sesinden çenede kilitlenmeye kadar değişik belirtiler ile karakterizedir. Bunun sonucu olarak, hastalar kulak burun boğaz uzmanından, nöroloji uzmanına, çene cerrahından, fizik tedavi uzmanına kadar değişik hekimlerle iletişime geçerek dertlerine çare ararlar.

Çene Ağrısı

Çene eklemi; oldukça karışık ama uyumlu yapısının yardımıyla, ısırmadan çiğnemeye, iplik kesmeden, fındık kırmaya, ıslık çalmadan, şarkı söylemeye ve konuşmaya kadar pek çok günlük ve yaşamsal işlevde rol almaktadır. Yarım tona kadar sıkma gücüne sahip çene eklemi günde ortalama 1500-2000 defa hareket ederek, organizmanın en çok kullanılan eklemlerinden biri olmaktadır.

Çene eklemi; vücutta menteşe hareketi ile birlikte, kayma hareketi yapabilen tek eklem tipidir. Çene eklemi rahatsızlıklarına( TME disfonksiyonlarına) rastlanan hastalarda, çoğunlukla eklem ve çevresinde ağrı, eklemde tıkırtı sesi, kulak ağrısı ve kulakta dolgunluk hissi, kaslarda hassasiyet ve ağrı, baş ağrısı ve çene hareketlerinde kısıtlılık gibi bulgulara rastlanmaktadır. Kaslarda ki rahatsızlıklar, çene eklemini etkileyebildiği gibi, eklem ve dişe ait bozukluklar da çevre dokuları, özellikle kasları fazlasıyla etkilemektedir.

Çene eklemi rahatsızlıklarına; dişsel bozukluklar, anatomik bozukluklar, travma ve diş sıkma gıcırdatma (bruksizm)se olabilir.

Çene eklemi rahatsızlıklarında; tedavi seçenekleri olarak okluzal splint tedavisi, fizik tedavi, farmakolojik tedavi ve psikiyatrik destek tedavisi olabilir.

Dr. Fuat NOYUN – Çene Yüz Protezi Uzmanı


dis_hekimi_6.jpg
06/Nis/2014

DİŞ AĞRISI

Diş ağrıları diş hekimlerine gitmek için en önemli nedenlerimizden biridir. Diş ağrısının pek çok sebebi olmaktadır. Çürük kaynaklı olabileceği gibi diş eti hastalığı ve diş sıkması gibi pek çok sebepten kaynaklanabilir. Basit bir diş ağrısı bile önemli sonuçlar doğurabileceğinden ağrıyı hissetiğimiz anda hekime başvurmak, olayı başından basitçe çözmemizi sağlar.

ÇENE AĞRISI

Çene ağrısı, ciddi bir diş ağrısının sonucu olabileceği gibi diş gıcırdatma, sinüs problemleri ve temporomandibular ekleme bağlı olan problemler sebebiyle olabilir. Bu noktada diş hekimine gitmek çok önemlidir. Çünkü diş hekiminin kapsamlı muayenesi sonucunda çene ağrınız diş ve çene eklemi kaynaklı değilse diş hekiminiz sizi kulak burun boğaz uzmanı veya nörolog gibi uzmanlara yönlendirecektir.

KÖTÜ AĞIZ KOKUSU

Geçici ağız kokusu yediğimiz ve içtiğimiz gıdalar sonucunda oluşabilir. Fakat fırçalamamıza rağmen geçmeyen ağız kokusu diş hekimine gitme sebeplerimizden bir tanesidir. Çoğu zaman, diş yüzeyleri, dişler arasında ve dil yüEyinde kalan yiyecek artıkları sebebiyle oluşmaktadır. Düzenli fırçalama ve ip kullanımı ile geçmektedir. Ancak ilerlemiş diş eti hastalığının sebebi ile oluşan deriş diş eti ceplerinde fırçalama ve ip kullanıı sınırlı kaldığında ağız kokusu tamamiyle önlenememektedir. Bu sebeple, mutlaka hekime danışılmalıdır. Bazı zamanlarda, ağız kokusu bademcik taşları denen oluşumlar ve mide kaynaklı da oluşabilmektedir. Diş hekimi, dişsel kaynaklı önlemi aldıktan sonra koku hala geçmiyorsa sizi konunun uzmanına yönlendirecektir.

KANAYAN DİŞ ETLERİ

Diş eti kanaması, diş etinin basit bir iltihabı olan gingivitis veyadaha ilerlemiş olan  periodontotis sebebiyle olabilir. Kanayan diş etleri hiçbir zaman normal değildir. Mutlaka hekime danışılması gerekir.

DİŞ HASSASİYETİ

Diş hassasiyeti, diş eti çekilmesi ile oluşabileceği gibi dişlerimizde ki minesinde ki çatlaklar sonucunda oluşabilmektedir. Burada ki önemli nokta, hassasiyetin neden kaynaklandığını bilmektir. Bu konuda mutlaka hekime danışılmalıdır.

DİŞLERDEKİ YER DEĞİŞTİRME

Dişlerde meydana gelen aralanma, uzama ve yer değiştirme kısaca eski görünümüzün değişmesi ilerlemiş diş eti hastalığnın ve buna bağlı çene kemiği kaybının göstergesi olabilir. Mutlaka ve mutlaka hekime danışılmalıdır.


28/Şub/2014

Dental implant uygulamaları total ve parsiyel dişsiz ağızların protetik tedavilerinde yüz güldürücü sonuçlar vermektedir. Basarı oranlarının çoğu zaman yüksek olmasına rağmen komplikasyonlar, başarısızlıklar ve kayıplarla da karşılaşılabilmektedir. Bu kayıpların pek çoğu  periodontal hastalıklar (dişeti hastalıkları) ve hastanın yetersiz ağız bakımından kaynaklanmaktadır.

Günümüze kadar olan dönemde implantla iligili  dökümante edilmiş uzun süreli çalışmalarla klinik başarı oranının yüksek olduğunun ortaya konulması ile bu artışın hızla devam edeceği de görünen bir gerçekti rve implant tedavilerinin başarı oranı %90’larla ifade edilmektedir.Ancak bu rakam büyük bir oranı ifade etse de  / 10 luk bir başarısızlık da yatsınamaz bir rakamdır. İmplant tedavisi çoğu zaman birden fazla dişlerin eksik olduğu ağızlarda uygulanmaktadır. Bu noktada hastanın dişlerini neden kaybettiği çok büyük önem taşımaktadır. Hastalar çoğu zaman dişlerini periodontal hastalık sebebiyle kaybederler. Periodontal hastalığın başlıca sebebi mikrobiyal dental plak dediğimiz bakteri plağıdır ve bu plak binlerce zararlı bakteriyi barındırmaktadır. Bu noktada implant uygulancak hastanın periodontal hastalık geçmişi var ise ve hastalık tedavi edilmeden implant uygulamasına girilmiş ise bu implantaların  kaybedilme şansı çok yüksek olacaktır, çünkü ağızdaki bakteriyel ortam elimine edilmediği için bu ortam zamanla implantların çevre dokularına da zarar vermeye başlayacak ve bir süre sonra implant etrafındaki dişeti dokusunda daha sonrada implant etrafındaki kemik dokusunda harabiyet başlayacaktır.

Geç dönem implant başarısızlıkların bir bölümü aşırı okluzal yükleme sonucu ortaya çıkarken bir bölümü ise fonksiyonda olan implantın etrafındaki dokuları etkileyen iltihabi biyolojik komplikasyonlar nedeniyle görülmektedir. Çeşitli deneysel ve insan çalışmaları, geç dönem başarısızlıkların büyük bir bölümünü kapsayan peri-implant hastalıkların oluşumu ve gelişiminde mikrobiyal plağın önemli bir etyolojik faktör olduğunu göstermiştir. Bakteriyel kolonizasyonla oluşan iltihabi sürecin hemen hemen tümü yumuşak dokuda başlar Başlangıç dönemindeki bu enfeksiyona karşı gelişen konak cevabı olayı kontrol altına alamazsa implantın kemik yatağı etkilenmeye başlar.
Ağız boşluğunun mikrobiyal yükü ve patojen bakterilerin varlığı implant sağlığı için büyük bir risk taşır. İmplantlarm bakteriyel kontaminasyonunda ve mikroflorasının oluşmasında rezervuar olarak işlev gören periodontal cepler önemli bir yer tutar. İmplantlarm çevresindeki mikroflora ile periodontitis hikayesi olan parsiyel dişsiz ağızlardaki dişlerin mikroflorası, periodontal ceplerdeki periodontopa-tojenlerin implantlara ulaşmasıyla benzerdir. İmplantların ağız boşluğuna açılmasından 14-30 gün gibi kısa bir süre sonra periodontal patojenler implantlarm etrafında saptanabilmektedir. Periodontal probleme sahip parsiyel dişsiz hastalarda implantların uzun dönem iyi prognoza sahip olması halen tartışmalıdır. Periodontal dokuların sağlık durumu peri-implant dokuların sağlık durumunu etkilemektedir.

Periodontal hastalık nedeniyle diş kaybeden hastalarda peri-implantitis gelişme riskinin periodontal olarak sağlıklı bireylere göre 4-5 kat daha fazla olduğu gösterilmiştir.

Periodontal hastalık nedeniyle diş kaybı olan hastalarda implant tedavisinden önce enfeksiyon kontrolü amacıyla ümitsiz dişlerin çekimi, ağız hijyeninin sağlanması, diştaşı temizliği ve kök yüzeyi temizliği ve cerrahi işlemler yapılmalıdır Tedavi edilmemiş periodontal hastalık büyük bir risk faktörüdür ve peri-implant ve periodontal dokuların sağlığının korunması için düzenli bir idame programının uygulanması önem taşır. Bu yüzden yetersiz ağız hijyeni veya lokal enflamasyon varlığında implant tedavisinin uygulanmaması önerilmektedir.

Bir diğer önemli konuda ağız bakımıdır. Ağız bakımına özen göstermeyen kişilerde doğal diş kayıpları nasıl daha fazla ve erken olmaktaysa, implant kaybı da söz konusu olabilmektedir.
İmplantlar ile doğal dişler arasındaki benzerlik, implantları doğal diş gibi değerlendirmemize ve benimsememize daha çok yardımcı olacaktır.

İmplantların da doğal dişlerde olduğu gibi diş fırçaları ve diş iplikleri ile temizlenmesine ihtiyaç vardır. Aksi takdirde doğal dişlerdeki benzer olmsuzluklar, dişeti iltihapları  ve sonucunda da implant kayıpları söz kunusu olabilmektedir..


implant_bursa2.jpg
10/Kas/2013

cene_eklemiiÇene eklemi(TME) rahatsızlıkları, toplumda her yaşta görülebilmekle beraber, daha çok genç insanları etkileyebilen hastalıklardandır. Kimi zaman uzun yıllar, klinik bir belirti vermeden, sadece bir ses olarak ortaya çıkabilse de, kimi zamanda insanları canından bezdiren ağrılarla karakterizedir.

TME (çene eklemi) rahatsızlıkları, kulak çınlamasından, baş ağrısına, basit bir eklem sesinden çenede kilitlenmeye kadar değişik belirtiler ile karakterizedir. Bunun sonucu olarak, hastalar kulak burun boğaz uzmanından, nöroloji uzmanına, çene cerrahından, fizik tedavi uzmanına kadar değişik hekimlerle iletişime geçerek dertlerine çare aralar. Ancak; multidisipliner yaklaşımlar; bir protez uzmanının oklüzyon (dişlerin kapanışı) ve dikey boyut değerlendirmesi olmadan eksik kalabilir.

Temporomandibular eklem (TME); vücutta menteşe hareketi ile birlikte, kayma hareketi yapabilen tek eklem tipidir. TME disfonksiyonlarına (çene eklemi rahatsızlıklarına) rastlanan hastalarda, çoğunlukla eklem ve çevresinde ağrı, eklemde tıkırtı sesi, kaslarda hassasiyet ve ağrı, baş ağrısı ve çene hareketlerinde kısıtlılık gibi bulgulara rastlanmaktadır. Kaslarda ki rahatsızlıklar, çene eklemini etkileyebildiği gibi, eklem ve dişe ait bozukluklar da çevre dokuları, özellikle kasları fazlasıyla etkilemektedir.

TME hastalıklarının(Çene eklem hastalıkları) tedavi seçenekleri;

  1. Okluzal Splint tedavisi
  2. Fizik tedavi
  3. Farmakolojik tedavi
  4. Psikiyatrik destek tedavisi seçeneklerinden biri veya bir kaçıdır.

Kliniğimizde; çene yüz protez uzmanımız tarafından, hastaların endikasyonlarına ve ihtiyaçlarına göre bu tedaviler yapılmaktadır.

Fuat Noyun

Çene Yüz Protez Uzmanı








DENTPLUS GEÇİT


Ahmet Yesevi Mah. Piknik Cad.
        Hasat Sk. Üründül Plaza K:1 Kapı No : 2
        No: 11 – 12 Nilüfer / BURSA


info@dentplus.com.tr

(0224) 404 00 87