Diş Eti Hastalıkları

25 Eylül 2013 by Dentplus
diş_eti_hastalıkları1.jpg

Dişeti hastalıkları (Periodontal hastalıklar), her dört kişiden üçünü yaşamının bir döneminde etkileyerek dişlerin kaybına yol açar. Dişeti hastalığı erken teşhis edilirse başarılı bir şekilde tedavi edilir.

Dişeti hastalıklarının tedavisi ve korunma sağlığımız açısından çok önemlidir. Doğal dişlerinizi koruduğunuz sürece gıdaları daha rahat çiğneyebilir ve daha iyi sindirilmesini sağlayabilirsiniz. İyi bir görünüm ve kendinizi iyi hissetmek için, doğal ağız ve diş yapınıza özen göstermelisiniz.

Dişeti hastalığı nedir?

Dişin etrafındaki destek dokularını ve dişetlerini etkileyen hastalıklara dişeti hastalıkları adı verilir. Dişeti hastalıkların ilk safhası olan gingivitis de dişetleri kızarır, şişer ve kolayca kanar. Hastalığın bu dönemi fazla sıkıntılı olmamaktadır, fakat gerekli tedavi yapılmadığı takdirde, dişleri çevreleyen kemik dokusunda geri dönüşü olamayan kayıplar ortaya çıkar ve periodontitis dediğimiz basit dişeti iltihabının çene kemiğine yayıldığı bir durum olan hadise gelişebilir. Periodontitis dişeti hastalığının ilerlemiş safhasıdır. Dişlerin ağız içinde durmasını sağlayan kemik ve destek dokular harap olur. Dişlerin etrafındaki kemik kaybı ile cep adı verilen boşluklar oluşur. Hastalık ilerledikçe dişler sallanmaya başlar ve sonuçta dişin çekilmesi gündeme gelir.

Hastalığın sebepleri nelerdir?

Hastalığın birinci sebebi, yediğimiz besinlerin etkili temizleme yapılmaması sonucunda dişlerin yüzeylerinin ve aralarında birikmesiyle oluşan mikrobiyal dental plaktır. Bu plak içerisinde birçok çeşit ve sayıda mikroorganizma barınmaktadır. Bu mikroorganizmaların ürettikleri zararlı maddeler diş eti hastalıklarına sebep olmaktadır. Mikrobiyal dental plak başlangıçta yumuşaktır, diş fırçası ve diş ipi kullanımıyla rahatlıkla dişler üzerinde uzaklaştırılabilir. Ancak uzaklaştırılamadığı takdirde plak sertleşir ve tükürükle birleşerek diş taşı oluşur. Diş taşı pürüzlü bir alan yarattığından plak birikimini arttırmaktadır.

Hastalık nasıl teşhis edilir?

Hastalık hekim tarafından yapılan ağız içi ve radyografik muayene ile teşhis edilmektedir.

Dişeti Hastalığı Oluştuğunu Nasıl Anlarım?

Dişeti hastalığı, her yaşta, fakat genellikle yetişkinlerde ortaya çıkar. Erken teşhis edildiği takdirde dişeti hastalığı önlenebilir, bu yüzden aşağıdaki semptomlardan birini fark ettiğinizde diş hekiminize gitmeniz faydanıza olacaktır:

  • Fırçalama yaparken ve ya durduk yere ağızdan kan gelmesi
  • Diş eti renginin pembe renkten kırmızı hatta mora doğru değişikliğe uğraması
  • Diş etlerinin şişmesi
  • Ağız kokusu
  • Dişlerin arasına yemek sıkışma hissiyatı
  • Diş taşı birikimde artma olması
  • Diş etlerinde kaşınma
  • Diş etlerinde çekilme
  • Dişlerin aralanması, yer değiştirmesi, sallanması…
  • Sürekli ağzınızda kötü tat

Dişeti hastalığının aşamaları nelerdir?

  • Gingivitis (Dişeti İltihabı): Dişeti hastalığının en erken aşamasıdır, dişeti çizgisinde plak birimi sonucunda oluşan dişeti iltihabıdır. Diş ipi kullanılmadığı ve dişler her gün fırçalanmadığı takdirde, yiyecek artıkları birikir ve bakteriyel bir ortam meydana gelir. Bu bakteriler dişeti dokusunu tahriş eden toksinler üreterek dişeti iltihabına neden olabilir. Fırçalama ve diş ipi kullanılması esnasında dişetleri kanayabilir. Dişetinin sağlıklı görünümü bozulabilir. Dişeti hastalığının bu ilk aşamasında hasar önlenebilir, çünkü dişi tutan kemik ve bağlı dokuları henüz etkilenmemiştir. Bu safhada önlem alınması ve hekime danışılması çok çok önemlidir.
  • Periodontitis: Bu aşamada, dişleri tutan destek kemik ve kemiğe yapışan ve dişeti dokusunun bütünlüğünü sağlayan lifler geri döndürülemez bir biçimde hasar görmüştür. Dişeti çizgisinin altında, gıda ve plakları hapseden bir cep oluşmaya başlayabilir. Bu durum bir kısır döngüyü beraberinde getirmektedir. Artık dişerin fırçalanması ve diş ipi kullanılması da temizliği bir yere kadar başarılı kılabilmektedir. Oluşan cep’in tabanına ulaşmak mümkün olamamaktadır. Bu nokta da mutlaka profesyonel bir yardım gerekmektedir. Vakit kaybetmeden diş hekimine muayene olmak pek çok olumsuz durumdan bizi korur.  Biz bu durumu ihmal edip yok saydığımız takdirde, hastalığın ilerlemesi devam eder ve son dişleri destekleyen lifler ve kemik hasar görerek, dişlerin sallanmasına, uzamasına ve ayrılmasına neden olabilir.

Dişeti Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?

Dişeti hastalığının erken aşamaları, doğru bir şekilde diş fırçalama ve diş ipi kullanımı ile önlenebilir. İyi bir ağız bakımı, plakların birikmesini önlemeye yardımcı olur. Diş hekiminiz tarafından yapılacak profesyonel temizlik, biriken ve sertleşerek tartar haline gelen plakları çıkarmanın tek yoludur. Diş hekiminiz, dişetinin üzerinde ki ve altındaki tartarı yok etmek için dişlerinizi temizleyecektir ve size bu seansta ağız hijyeninin önemini vurgulayacak ve olması gereken temizlik şeklini öğretecektir.  Durum daha ciddi ise kök yüzeyi düzeltme işlemi yapılabilir. Kök yüzeyi düzeltme, diş köklerindeki düzensizlikleri düzleştirmeye ve burada plak birikimini azaltmaya yarar. Böylelikle dişeti dokusu da sağlıklı bir kök yüzeyine yapışacaktır. Başlangıç periopdontal tedavi denilen bu tedavi şekli hastalığın başlangıç safhalarında bir tedavi yöntemi olacağı gibi ilerleyen evrelerde operasyona hazırlık amacıyla yapılabilir.İlerlemiş safhalarda dişeti hastalığının tedavisi dişlerin etrafını çevreleyen yumuşak (dişeti) ve sert dokuların (kemik) ve bu dokulara ait yıkımların durdurulması ve düzeltilmesini amaçlar. Bu hastalığın tipine ve şiddetine göre farklılık göstermektedir. Hastalığın sadece dişeti ile sınırlı olduğu vakalarda dişeti cebini elimine etmek amaç olurken, çene kemiğinin etkilendiği durumlarda bu tedavi şekline kemiği de ilave etmek doğru olacaktır, kemik düzeltilecektir ve gerekli olduğu takdirde kemik grefti veya memranlardan faydalanılmaktadır.

Erken safhada ki dişeti hastalığı, düzenli diş muayenesiyle ilerlemeden tedavi edilebilir. Durumunuz daha da ilerlemişse, diş hekimi muayenehanesinde tedavi gerekecektir.

Tedavi sonucunda dişlerim iyileşecek mi? Dişlerimi ne kadar kullanacağım?

Tedavi sonrasında dişetleri kanamasız açık pembe renkli ve sert kıvamlı yapoısını kazanmaktadır. Ancak; hastalık şiddetli ve kemik yıkımı çok olmuşsa dişlerin boylarında uzama ve dişler arasında aralanma meydana gelebilir bu durumda tedavi başarı ile sonuçlanmıştır, kemik dokusu sağlamdır ancak görünüm etkilenmiştir. Bazı durumlarda da elimizde ki tüm imkanlara rağmen kemik dokusu tamir olamayacak düzeydedir, bu gibi durumlarda diş çekimi tedavi planına dahil edilir. Tadevi sonunda kişiler doğal dişlerini uzun süre ağızda tutarlar. Ancak unutulmamalıdır ki tedaviden sonra ki bu süre tedaviden çok kişinin özenli ve titiz bakımı ile ilgilidir.

Atlanmaması gereken çok önemli bir konu daha var ki; tedavinin başarısı hekime bağlı olduğu kadar, kişinin kendisine de bağlıdır. Bu da ancak iyi bir ev bakımı ve düzenli diş hekimi kontrollerine gitmekle olmaktadır.

 Diş ve diş eti sağlığınız sizin yönetiminizdedir…

Dentplus







DENTPLUS GEÇİT


Ahmet Yesevi Mah. Piknik Cad.
        Hasat Sk. Üründül Plaza K:1 Kapı No : 2
        No: 11 – 12 Nilüfer / BURSA


info@dentplus.com.tr

(0224) 404 00 87