DENTPLUS

BLOG



27/Ara/2021

  Yapılan araştırmalarda periodontal hastalığa sebep olan bakterilerin tükürük yoluyla geçtiği söylenmektedir. Bu sebeple eğer aile bireylerinde dişeti hastalığı var ise çocukta ve eşlerde görülme olasılığı yüksektir.

  Bu sebeple dişeti hastalığına sahip kişilerin ailelerinde hijyen kontrolü ve düzenli doktor kontrolü olmazsa olmazdır.

  Çocuklarda kalıcı dişler sürdükten sonra düzenli ağız bakımı asla ihmal edilmemeli ve doktor kontrolleri belirli aralıklarla mutlaka yaptırılmalıdır.


17/Ara/2021

 Günümüzde Elektronik sigaralar sigara tiryakilerinin daha az zararlı olduğuna inanarak kullandığı en az sigara kullanımı kadar zararlı bir üründür.

Literatürde  elektronik sigaralar ile yapılan çalışmalar olmasına rağmen zararları her geçen gün yeni bir yayınla açıklanıyor.

Gerek normal sigara kullanımı  gerekse elektronik sigara kullanımı ağız florasını değiştirerek dişeti hastalığı ve çürük oluşumunu arttırmaktadır. Aynı zamanda dişeti dokusunda kalıcı zararlar vermekte, ağız kuruluğu oluşturmaktadır. Yani elektronik sigaralar en az sigara kadar zararlıdır.


07/Ara/2021

  Korona virüs nedeni ile iş hayatımız, alışkanlıklarımız, sosyal hayatımızın değişiklikleri gibi, pek çok durum ortaya çıktı. Bu değişiklerin çoğu bizlerde olumsuzlar ortaya koyduğu gibi kalıcı ve zarar verici sonuçlarda doğurdu.

  Örneğin dışarı çıkamama ,ekonomik kaygılar, karantina, sosyalleşememe gibi durumlar stresi arttırdı ve bu da kişilerde diş sıkma problemlerine neden oldu.

  Uzun süreli maske kullanımı sebebi ile ağız kuruluğu oluştu ve dişeti hastalıkları ve çürüklere yatkınlık arttı.

  Evde kalınan dönemde yeme ve içme bozuklukları yine diş çürükleri ve dişeti hastalıklarının artışını hızlandırdı.

  Yapılan araştırmalarda dişeti hastalığı olan kişilerin yoğun bakıma alınma oranının 3,5 kat daha fazla olduğu görülmektedir.

  Bu sebeple zor günlerden geçtiğimiz şu dönemde diş hekimi kontrolleri düzenli yaptırılmalı ve ağız hijyenine maximum önem verilmelidir.


26/Nis/2021

Aktif periodontal tedavi ( periodontaloperasyonlar, başlangıç tedavisi ) tamamlandıktan sonra bu hastalarda hastalığın tekrarlama riski olduğundan kişiye özel destekleyici periodontal tedavi uygulanması gerekmektedir. Destekleyici periodontal tedavi farklı zaman aralıklarında uygulanan koruyucu ve tedavi amaçlı işlemleri içerir. Destekleyici periodontal tedavi sırasında;

1 ) Sistemik ve periodontal sağlık değerlendirilir

2 ) Ağız bakımı uygulamalarının uygulanıp uygulanmadığı kontrol edilir ve hastanın uygulama yapması konusunda motivasyonu devam ettirilir.

3 ) Profesyonel mekanik plak temizliği  yapar.

Destekleyici periodontal tedavi aktif periodontal tedavi sonrası hastanın risk profili durumuna göre 3 ila 12 ay aralıklarla kişiye özel planlanır.

  • Periodontal cerrahi sonrasında her 3 ayda bir yapılan kontrol seansı hastalığın tekrarlanmasını ve ilerlemesini engelleyebilir.

Aynı zamanda bu kontrol seanslarında gerekli olduğu takdirde yapılan profesyonel mekanik plak temizliği ve ağız hijyen için motivasyonunun sağlanması belirli aralıklarla uygulandığında diş kaybetme oranı azalmaktadır.

AĞIZ YANMASI

Hormonal değişiklikler, stres, bağışıklık sistemi problemleri, ağız kuruluğu, tat ve ağrıyı kontrol eden sinirdeki harabiyet, reflü mantar enfeksiyonları , diabet, troit problemleri, B12, demir eksikliği, protezlere karşı alerji oluşumu, diş macunu ve gargaraya karşı yaşanan reaksiyon sonucu oluşan dil, yanak ve ağızın her tarafında ki sıcaklık hissi ve hassasiyet ile hissedilir. Çoğunlukla orta yaş ve menapoz döneminde ortaya çıkar.

Tedavide öncelikle ağız yanmasına sebep olan faktör bulunur ve buna yönelik tedavi yapılır. Örneğin uygun olmayan protezler düzeltilir. Reaksiyon yaratan diş macunu ve gargaralar değiştirilir.

Ağız yanması olan kişilere, sık sık su içmek, buz parçacıkları emmek, alkol içerikli gargaralar  kullanmak, sıcak baharatlı ve asitli besinler tüketmemek şikayetlerini azaltmak için önerilir.

Periodontitis ve Covid 19 İlişkisi

Son yapılan çalışmalarda periodontitis ve Covid – 19 ilişkisi bir takım hipotezlerle açıklanmaktadır.

Dişetindeki iltihabın kemik dokusuna yayılması ile oluşan periodonta hastalık sonucu oluşan  iltihabi yanıt periodontal durumla birlikte sistemik durumada etki eder.

1.Teoriye göre Covid – 19 da oluşan inflamasyonda sitokin fırtınası oluşmaktadır ve Periodontal inflamasyonun sistemik etkileri sonucu oluşan inflamasyonla sinerjik etki göstermektedir.

2.Hipoteze göre ise,

Periodontitiste oluşan inflamasyon periodontal  ceplerde oluşan bakteriyel enfeksiyon ile ilişkilidir ve bu bakteriler kolayca Covid -19 ‘ un sebep olduğu  akciğerlere, enfeksiyonun olduğu bölgeye ulaşabilir. Bakteri ve virüs ve bakteri birlikte yayılarak iltihabi yanıtı başlatabilir.

Bu sebeple Covid –  19 sebebiyle hastanede yatan hastaların mutlak suretle ağız gargaraları ile ağız temizliği yapmaları ve diş yüzeyleri iyicene temizlemeleri hayati önem taşır.


diş_kırığı_bursa.jpg
16/May/2019

Travma sonucu dişte ve çevre dokularda yapısal bozulmalar meydana gelmektedir. Diş ile ilgili bozulmalar basitten karmaşığa kadar değişiklik gösterebilir. Travmanın şiddeti, kuvvetin geliş açısı vs sonucu etkileyen faktörlerdir.

Bazen yalnızca diş kök ucunda hissedilen geçici acı-ağrı ile kendini gösterirken bazen dişte çatlak, kırıklar da görülebilir. Travmanın şiddetine göre oluşan çatlak/kırık hattı köke kadar uzanabilmektedir. Şiddet ne kadar fazla ise tedavi de o denli karmaşık olabilmektedir. Diş kökünde meydana gelen kırılmalar yatay veya dikey olabilir. Dikey kök kırıklarında ne yazık ki dişin çekimi mevcut tedavi seçenekleri arasında en sağlıklı olanıdır.

Hastada görülen yakınmalar şiddetli soğuk hassasiyeti, dişin üzerine basamama, dişte sallanma veya spontan ağrı olarak ortaya kendini gösterebilir. Bunun yanı sıra diş etinde kanama, yırtılma, dudakta şişlik, morarma da görülebilir.

Tedavi seçenekleri mevcut semptomlara göre çeşitlilik göstermektedir. Basit çatlaklar ve kırıklar koruyucu yöntemler veya dolgular yapılarak telafi edilebilir. Ancak dişin sinirinin bulunduğu pulpa odası da travmadan etkilenmişse artık kanal tedavisi gerekiyor demektir. Çünkü artık diş canlılığını yitirmiş ve enfeksiyon gelişme riski vardır. Yumuşak doku ve kemik de travmadan etkilenmiş ise koruyucu ve restoratif tedavilere ek olarazk cerrahi yaklaşımlar da gerekebilmektedir.


periodontoloji_bursa.jpg
05/May/2017

Periodontoloji; dişleri çevreleyen kemik ve dişeti dokularının hastalıkları ve tedavisiyle ilgilenen diş hekimliği dalıdır.

Periodontal hastalıkların belirtileri; Diş etlerinin kanaması, kırmızı ve hassas dişetleri, dişetlerinde iltihab akıntısı, kötü ağız kokusu ve sallanan dişlerdir.

Periodontal hastalıkların temel nedeni bakteri palğıdır. Bunun dışında; genetik faktörler, sigara, ilaç kullanımı, stres, hormonal değişiklikler, diş sıkmak veya gıcırdatmak dişeti hastalıklarına sebep olabilir.

Peridodontal hastalıkların teşhis edilmesinde ağız içi muayene yapılır ve kemik dokusunu değerlendirmek için röntgen film alınır.

Peridontoloji (dişeti hastalıkları9 tedavisinde; hastanın ağız ve diş temizleme bilincinin oluşturulması, dişeti ceplerinin derin temizliği (küretaj) ve küretajlar ile birlikte önerilen ilaçlar, diştaşı temizliği, ilerlemiş hastalıklarda periodontal cerrahi işlemler (dişeti ameliyatları) uygulanmaktadır.


dijital_diş_hekimliği_bursa.jpg
20/May/2016

Hepimizin bildiği üzere günlük yaşantımızı dijital teknolojiler değiştirmektedir. Endikasyonların kolay ve hızlı hatta ekonomik şekilde tedavi edilmesi için diş hekimliği alanında da modern çözümler hayatımıza büyük konfor sağlamaktadır. Dijital diş hekimliği klinik ve dental laboratuvar arasında veri ve bilgi değişiminin hem daha kolay hem de daha hızlı gerçekleşmesini sağlamaktadır. CAD/CAM; dijital ölçüler ve tasarımdan tam restorasyonlar, cerrahi kılavuzlar ve protezlerde, implantolojide ve ortodontide kullanılan araçlara kadar kusursuz denebilecek iş çıkışıı sağlayan bir sistem kurar.

Dijital diş hekimliğinde bilgisayar destekli tasarım ve üretim yapma imkânı sağlıyor. Madde kaybı yaşanan dişlere uygulanacak olan kaplama ve porselen dolgu; aynı seans içerisinde hastaya teslim edilebiliyor.

Bir kısmı kırılan, çürüyen, geniş dolgulu ya da madde kaybı olan dişlere uygulanan kaplama ve dolgu tedavisinde çok başarılı sonuçlar doğuruyor. Tedaviye uzun zaman ayıramayacak olan hastalar için büyük kolaylık anlamına gelen cihaz, laboratuvar sürecini ortadan kaldırarak zamandan büyük tasarruf sağlıyor.

DİGİTAL ÖLÇÜ NASIL ALINIR? 

Porselen kaplamalar, porselen inlay, onlay ( Üstün dayanıklılık ve estetiğe sahip dolgu ), porselen köprüler ve laminalar yapılabilmektedir.

  • Tüm tedavi sürecinin kontrol edilebilmesi,
  • Tek randevuda tedavi,
  • Geçici protezlere gereksinim duyulmaması,
  • Hızlı üretim ve çabuk kullanım,
  • Ölçü kaşığı kullanmadan hasta ağzından dijital görüntü alımı,
  • Etkin ve kararlı maliyet,
  • Garantili Sterilizasyon güvenliği,
  • Son derece estetik metalsiz tam porselen restorasyonlar
  • Geniş materyal seçiminden, bahsedilir.

Cerec Restorasyonu  Aşamaları :

  • Hastanın ağzı pudrayla pudralanarak ölçüye hazırlanır ve dijital kamerayla 3 boyutlu ölçü alınır.
  • Yapılacak olan diş, ölçü aşamasından sonra 3 boyutlu olarak, hastanın beklentilerine ve ağzın anatomik yapısına uygun olarak tasarlanır ve ekranda yerine yerleştirilir. Diş hekimi isterse, estetik olarak ufak değişiklikler yapabilir.
  • Programın hazırladığı diş kesilmek üzere kazıma ünitesine gönderilir.   Renk belirleme cihazıyla hastanın diş rengi tesbit edilir Diş rengine uygun blok seçilerek cihaza yerleştirilir.  Tek diş 10 dakika içinde mikronluk hassasiyetle üretilir. Son olarak, dişin makyajı ve cilalanması da 10 dakika sürer , aynı seansta hastanın ağzına takılır. Geçici diş uygulaması da bu süreçte ortadan kaldırılmış olur ve zaman tasarrufu sağlanır.

Dr.Dt.Deniz_NoyunDr.Deniz Noyun

Periodontolog

 


dijital_anestezi.jpg
27/Kas/2014

Bu ay sizlere yakın zamanda bana dijital anestezi ile ilgili soruları ve merak edilenleri anlatmak istedim. Çünkü özellikle iğne korkusu nedeniyle, diş hekimi randevularını erteleyenler, dijital anestezi ile bu korkuların sebepsiz olduğunu bizzat yaşayarak görebilirler…

İğne korkusu yaşayanlar, dijital anestezi  teknolojisi sayesinde dişçi koltuğuna rahat oturuyor.

Dijital anestezi  nedir?
Bunun bir ismi de ağrısız anestezidir. Anestezik solüsyonun, kişinin doku basıncına göre ayarlanarak uygulandığı ağrısız bir yöntem çeşididir.

Dijital anestezi nasıl uygulanır?
Hastanın diş eti özel bir jel ile uyuşturulur ve  dijital anestezi cihazı tarafından hissizleşen diş etine anestezik solüsyon uygulanır.

Dijital anestezinin avantajı nedir?
Dijital anestezi tekniğinde; uygulama esnasında da,  sonrasında da hiçbir şekilde uygulanan kişide  ağrı veya hassasiyet oluşmaz.

Dijital anestezide neden ağrı hissi oluşmaz?
Anestezi uygulama durumu doku duyarlılığına ve ağrı eşiğine göre ayarlanır.Bu durumda kişi hiçbir şekilde hassasiyet yaşamaz ve hissetmez.

 

Dijital anestezi vücuda zarar verir mi?
Aslında kesinlikle hayır diyebiliriz. Dijital anestezi vücudumuza kesinlikle bir zarar vermez. Dijital anestezi; uygulama tekniğiyle ilgili bir teknolojik yeniliktir, kullanılan anestezi aynıdır.

Dijital anestezi her hastaya uygulanabilir mi?
Evet; kesinlikle her kişiye anestezi uygulanabilir. Normal anestezinin uygulanabileceği her hastaya dijital anestezi de çok rahat bir şekilde uygulanabilir.

Dijital anestezinin uyuşukluk süresi farklı mıdır?
Standart anesteziyle kıyaslandığı zaman hiçbir fark yoktur.

Günümüzde eski tip enjektörle  anestezi işlemi tarihe karışmak üzere diyebiliriz. Yeni nesil dijital anesteziyle acısız ve hatta ağrısız işlem  gerçekleştirmek mümkün. Dijital anestezi için elektronik bir sistem denebilir.Dokudaki basıncı, içindeki sensörler sayesinde sürekli ölçüyor. Basınca duyarlı ağrı reseptörleri uyarılmadığından işlemler ağrısız yapılıyor.

Enjektör ile anestezi işlemleri sona eriyor denebilir. Dijital anestezi olarak adlandırılan yeni elektronik bir sistem ile iğne korkusu olanlar da artık rahatça dişçi koltuğuna oturabilecek.

Diş eti özel bir jel ile uyuşturulmasının ardından hissizleşen diş etine, dijital anestezi cihazı tarafından anestezik solüsyon uygulanır. İşlem sırasında hasta, ağrı hissetmez. Anestezi uygulama şekli ise kişinin doku duyarlılığı ve ağrı eşiğine göre belirlenir.

Normal anestezinin uygulanabileceği  herkese uygulanabilir.

Deniz Noyun

Periodontoloji Uzmanı 


08/Kas/2014

Bu ay sizlere her kadının en şanslı ve kendini özel hissettiği menopoz döneminde ki ağız ve diş sağlığı ile ilişiğinden bahsetmek istedim. Bu dönemde; ağızımızın içinde bazı değişiklikler yaşanabilir. Bilinçli ve kontrollü yaşarsak, bu süreci de en kaliteli şekilde atlatabiliriz.

Hamilelik, puberte, menopoz, mensturasyon gibi hormonal değişikliklerin yoğun olduğu dönemlerde ağız hijyeninize ayrıca özen göstermeniz gerekmektedir. Diş etleriniz bu dönemlerde daha hassas olur. Diş eti hastalığına yatkınlık artar. Menopoz bir  kadının hayatının doğal evrelerinden biridir ve adet kanamalarının durması olarak da açıklanabilen menopoz kadınlarda bir dizi metabolotik değişiklerle sonuçlanır.

Bu değişimlerden başlıcaları ; aşırı terleme, sıcak basması, uykusuzluk, sinirlilik, ciltte gerginlik, saç dökülmesi, osteoporoz (kemik erimesi) ve kalp rahatsızlıklarında artış riski olarak sıralanabilir. Bu dönemde ağız kavitemiz ve dişeti dokumuzda da pek çok değişimler ve problemler ortaya çıkabilmektedir.

Menopoz döneminde ağızda yanma hissi, tat değişiklikleri, tükürük akışında azalma ve buna bağlı ağız kuruluğu, sıcak ve soğuk yiyeceklerde hassasiyet artışı en sık görülen değişimlerdir. Bu dönemde  osteoporoz yani kemik erimesinin, çene kemiğini de etkilemesi sonucu çene kemiği ve dişleri çevreleyen kemik dokusunda erime ve kayıplar ortaya çıkar

Menopoz öncesi ortaya çıkan ve ağız bölgesinin de bağışıklık sistemini etkileyen premenopozal (menopoz öncesi) döneme diş ve dişeti rahatsızlıkları ile girmek bağışıklık sistemi zayıfladığı, tükürük akışının azalıp tükürüğün mekanik temizleme özelliği de azaldığı için, dişeti enfeksiyonu ve dişlerde çürük riskini artırır,ve zaten var olan   problemlerin de hızlı ilerlemesine neden olur.

Bu durumlardan en az etkilenmek için  menopoz öncesinde mutlaka diş ve dişeti tedavileri yaptırılmalı düzenli diş hekimi kontrolü ile ağız sağlığının devamı sağlanmalıdır.

Menopoz döneminde kadın hastalıkları uzmanın uyguladığı hormon yerine koyma tedavileri tüm vücuttaki ve ağız içindeki şikâyetlerin azaltılmasında ve giderilmesinde önemli rol oynar.  Tükürük akışının azalması ve buna bağlı olarak ortaya çıkan ağız kuruluğunun tedavisi için tükürük akışını artırıcı ilaçlar ya da yapay tükürük preparatları hekim tarafından önerilebilir. Tükürük akışını uyaran gıdaları fazlaca tüketmek ve bol su içmek de fayda sağlayacaktır. Hormonal değişimler sonucu B vitamini eksikliği ve vücut direnci düşüklüğüne balı olarak bu dönemde ağız yaralarında (aftlar) artış görülebilir. Bu durumda gerekli tetkikler yapılıp vitamin ya da çinko eksikliği mevcut ise takviye edilmelidir.

Unutulmamalıdır ki  menopoz döneminde  genel sağlık etkilendiği gibi   ağız ve diş sağlığı da büyük ölçüde etkilenmektedir. Bu dönemde  görülebilecek sorunları  minumun düzeyde tutmak ve rahat bir şekilde atlatmak için diş hekimine yapılacak düzenli ziyaretler önemli rol oynamaktadır.

Dr. Dt. Deniz Noyun


estetik_diş_bursa.jpg
28/Şub/2014

Diş ve diş eti estetiği; günümüzde yüz estetiğinin önemli öğelerinden biri olmuştur. Daha güzel bir gülüşe ve daha beyaz dişlere sahip olma isteği kişilerin gün be gün daha fazla ilgisini çekmekte ve bu sebeple diş hekimliğine başvuran hasta sayısı artmaktadır. Diş hekimliğinde; estetik uygulamalar, farklılıklar göstermektedir. Beyazlatma işlemi bu uygulamalar içerisinde en popüleridir.

Dişlerin formu yüzey şekli, dizilimi kadar renkleri de estetik bir gülüşün ana öğelerinden biridir. Şekil ve form bozukluğu olmayan ama kişiyi rengi ile rahatsız eden dişlerde estetik amaçlı dişlerin beyazlatılması yeni bir tedavi konsepti olmamakla beraber son yıllarda teknolojide ki gelişmeler ve gelişen tedavi teknikleriyle sık kullanılan ve aranılan bir tedavi haline gelmiştir.

 DİŞ RENKLEŞMESİ NASIL OLUR?

Diş renkleşmeleri; iç kaynaklı ve dış kaynaklı renkleşmeler olarak sınıflandırılır. İç kaynaklı renkleşmeler sistemik ilaç alımı, sistemik hastalıklar, dişin nekrozu(sinirinin ölmesi), dişin sinirinde kanama, kanal tedavisi sonrası dolgu maddelerinin sebep olduğu ve yaşlanma gibi lokal faktörler ile oluşan renkleşmelerdir.

Dış kaynaklı renkleşmelere ise günlük yaşamda kullanılan içecekler( kahve, çay), sigara ve içinde ki bileşikler, boyalı gıdalar sebep olabilir.

BEYAZLATMA YÖNTEMLERİ

Beyazlatma yöntemleri üç ana sınıfa ayrılır.

Bir; diş hekimi kontrolünde evde hastanın kendisinin uyguladığı beyazlatma. (home bleaching, night guard bleaching).

İki; diş hekiminin muayenehane şartlarında uyguladığı beyazlatma.

Ve son olarak ta çok tavsiye edilen bir yöntem olmamakla beraber; hastanın piyasadan satın aldığı macun ve beyazlatma kalemleri ile kendisinin uyguladığı beyazlatmadır.

Diş hekimi kontrolünde ve muayenehane şartlarında yapılan beyazlatma; hızlı bir beyazlatma etkisi yaratır. Hasta kontrolünde olan uygulamalar ise; daha uzun zaman içerisinde ve kontrollü olarak ortaya çıkarlar. Buradaki fark kullanılan materyallerin konsantrasyonlarının değişik olması ve muayenehane şartlarında yapılan beyazlatmada işlemi hızlandıracak lazer ve halojen ışın kaynakları gibi yardımcı ekipmanlar kullanılarak, beyazlatma etkisinin hızlı ortaya çıkması sağlanmasıdır.

Estetik Diş Bursa








DENTPLUS GEÇİT


Ahmet Yesevi Mah. Piknik Cad.
        Hasat Sk. Üründül Plaza K:1 Kapı No : 2
        No: 11 – 12 Nilüfer / BURSA


info@dentplus.com.tr

(0224) 404 00 87