DENTPLUS

BLOG



21/Şub/2021

Dişeti Tedavisi Sonrasında hastalık tekrar eder mi?

Dişeti hastalıkları kontrol altına alınabilen hastalıklardır. Hastalık değişik seviyelerde seyreder ve her aşamasına göre tedavi şekli değişir. Tedavi sonrasında ağzın sağlıklı hale gelmesi hedeflenir. Sağlıklı hale gelen ağzın devamlılığı için her hastaya özel bakım ve takip önerileri verilir. Birey bu önerileri düzenli ve etkili bir biçimde yerine getirmez ise, rutin kontrollerine gelmez ise hastalığın tekrar etmesi kaçınılmazdır.

Diş Hassasiyeti nedir ve Neden Meydana Gelir ?

Diş hassasiyeti toplumda oldukça yaygın görülen dentin hassasiyeti de denilen bir problemdir. Dişin sert mine tabakasının açığa çıkması ve tüm uyarılan dentin tabakasının altındaki pulpa( dişin sinir kısmı ) tabakasınailetmesi ile meydana gelir.

Aşırı sert fırçalama,

Yatay diş fırçalama tekniği,

Diş sıkma, gıcırdatma

Aşırı asitli gıdaların tüketilmesi sonucu oluşan kök yüzeyinin ortaya çıkması ve sement tabakasının ortadan kalkması ile oluşur.

Diş hassasiyeti Nasıl Tedavi Edilir ?

Öncelikle hassasiyete sebep olan etkenler ortadan kaldırılmalıdır. Örneğin hatalı fırçalama, beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi ( asitli yiyeceklerden uzak durma vb.. ) Bazı durumlar da bu değişiklikler hassasiyetin tamamen ortadan kalkmasına neden olabilir. Ancak hassasiyet devam ediyorsa hassasiyetin gerçek nedeni belirleyecek diş hekimi size özel tedavi programı uygulamalıdır.

  • Hassasiyet nedeni dişeti çekilmesi ise, dişeti tedavisi ile çözüme ulaşılabilir.
  • Hassasiyet yüzeyel bir aşınma kaynaklı ise bölgeye flor cilaları uygular veya dolgular yapılabilir veya lazerle tedavi edilebilir.

Aynı zamanda yumuşak kıllar içeren bir fırça kullanılması, uygun teknikle fırçalama yapılması, hassasiyet macunu ve gargaraların kullanılması tüm bu tedavilere ilave fayda sağlamaktadır.

İdeal Diş Fırçası ve İdeal Diş Fırçalama Nasıl Olmalıdır ?

İdeal diş fırçalama süresi 2 dk ve günde iki kez yapılmalıdır. Fırçalama belirli bir düzen içinde olmalı, alt ve üst çene ayrı ayrı fırçalanmalıdır.

Diş fırçası diş – dişeti birleşimine 45 derecelik bir açı ile yerleştirilmelidir. Fırça 2 – 3 dişi içine alacak bir fırça boyutu kadar ilerletilecek yuvarlak ve dairesel dişetinden dişe doğru titreşim hareketi yaptırılarak fırçalanmalıdır. İlk etapta dişlerin ön yüzleri, daha sonra arka yüzleri en sonda çiğneme yüzeyleri temizlenmelidir. Üst ve alt ön dişlerin iç yüzleri, fırça dik tutarak temizlenmelidir.

İdeal diş fırçası ağzın her bölgesine rahatça erişim sağlayabilen diş ve dişetlerini zedelemeyen bir yapıya sahip olmalıdır.

Son yıllarda elektrikli fırça kullanımı hayatımıza girmiştir. Öncelikli olarak bu fırçalar mental ve fiziksel engelli bireylere önerilmekte. Son yıllarda yapılan çalışmalar ışığında tüm bireyler güvenle tavsiye edilmektedir. İster elektrikli ister manuel önemli olan plak kaldırma özelliğidir. Bu sebeple kişi hangi fırça ile daha etkili plak kontrolü sağlıyor ise o fırçayı seçmelidir.

Diş fırçası değiştirme işlemi ortalama üç aydır ancak bu birazda kullanım şekline göre değişiklik gösterebilir. Fırça kıllarının aşınması ve açılması değiştirme zamanını gösteren bir bulgudur.

Sadece Diş Fırçalama Ağız Temizliğinde Yeterli midir?

En etkili diş fırçalama bile dişleri ön, arka ve çiğneyici yüzeylerini temizlediği halde ara yüzleri tam olarak temizleyememektedir. Bu nedenle iyi bir ağız bakımı içi fırçalama mutlaka diş ipi ve ara yüz fırçası ile desteklenmelidir. Diş çürükleri ve dişeti hastalığı çoğunlukla dişlerin ara yüzeylerinden başlamaktadır. Bu sebeple araların temizlenmesi çürük önlenmesi ve periodontal hastalığın oluşmaması için büyük önem taşımaktadır.

Diş araları sıkı olan kişilerde diş ipi tercih edilmelidir.

Ara yüz fırçaları dişlerin aralarında ki plağı diş ipinden daha etkili temizler ve kullanımı daha kolaydır.

Diş Macunu ve Ağız Gargaraları Ağız bakımında önemli midir?

Diş macunu ve gargara seçiminde ki en iyi yöntem, diş hekimimiz önerisidir.

Dişeti problemleri,

Hassasiyet, Asit erozyonu, yoğun lekelenme gibi problemlerde heki kişiye özel diş macunu önermektedir.

Sigara içen bireylerde veya yoğun boyar madde içeren bireylerde beyazlatıcılı macunlar.

Dişeti hastalığı olan bireylerde klorhexidin, sodyum florür veya triklosan gibi antimikrobakteriyel maddeleri içeren macunlar,

Çürüğe yatkın olan kişilerde florürlü macunlar seçilebilir.

Gargaralar

Ağızda zararlı olduğu kadar yararlı bakterilerde bulunmaktadır. Gargaraların uzun süre kullanımı ağızda ki bu yararlı bakterileri de etkileyeceği için önerilmez. Klorhexidin içeren gargaralar yoğun antimikrobiyel etkiye sahiptirler ve iyi plak kontrolü sağlarlar. Genellikle dişeti tedavisi sırasında, operasyonlardan sonra, radyoterapi- kemoterapi gören kişilerde plak kontrolü sağlamak için önemlidir. Uzun süreli kullanımı diş taşı birikimi, renkleşme, tat hissinde bozulmaya sebep olabilir. Esansiyel yağlar içeren gargaralar anti-enflamatuar etkileri sebebi ile dişeti iltihabını ve kanamayı azaltır. Triklosan içeren gargaralarda anti – enflamatuardır. Ağız kokusu olan bireylerde çinko içeren gargaralar etkili olmaktadır. Alkol içeren gargaraların antimikrobiyel etkinliğini arttırabilir ve ağız kuruluğu yapabilir.

Dr. Deniz NOYUN


dp.jpg
31/Ağu/2015

Bir çok kişi diş eti kanamasından şikayet eder. Kanama diş eti iltihabının en önemli belirtisidir. Ve aslında önemli bir sağlık sorunudur. Çünkü diş etinde ki iltihap ya da ağız ve diş sağlığı vücudun diğer organlarını da etkilemesidir.

Diş eti; ağızda dişlerin alt yapısını oluşturan bir yapıdır. Dişlerimizin sağlığı, diş etlerinin sağlığı ile başlar. Dişlere yapılan her işlemde, diş eti sağlığının yerinde olması ilk koşuldur. Bu yüzden diş etlerine gereken özenin gösterilmesi çok önemlidir..

Diş eti kanaması günümüzde pek çok kişinin şikayet ettiği ve çözümünü bulmakta zorlandığı bir durumdur. Kanama diş eti iltihabının en temel özelliğidir ve ilk belirtisidir. Hasta bazen diş etinde ki bu kanamanın farkında olabilmekte, bazen de hiç farkında olmadan kabullenerek çok uzun zaman yaşamaktadır. Aslında çok basit bir tedavisi olmakla birlikte tedavi edilmediği taktirde çok ciddi sonuçlar olabilmektedir. Diş etinde ki iltihap sadece ağız ortamını değil, vücudun diğer ortamlarını da etkilemektedir.

Sağlıklı diş eti:

Sağlıklı diş eti uçuk pembe renkte, sıkı ve mat görünümlü olmalıdır. Altında ki çene kemiğini sarar. Diş etlerinde ki şişkinlik ve kızarıklık hastalık görünümüdür. Sağlıklı bir diş eti; fırçalama aynı zamanda diş ipi kullanımı ile olur.

Diş eti kanamasına neden olan hastalıklar nelerdir ?

Dişleri ve diş etlerini destekleyici dokuları etkileyen periodontal hastalıklar iltihabi sorunlardır. Diş kayıplarından yüksek oranında sorumlu olurlar. Erken teşhisde tedaviye cevap verirler. Bu gibi hastalıklar, kendini öncelikle diş etinde ki değişimlerle gösterir. İlerleyen dönemlerde etkisini daha fazla arttırırlar.

Gingivitis: Bu rahatsızlık, diş eti hastalığının başlangıç aşamasıdır. Diş etleri kırmızı bir renk almıştır, kanamalar başlamıştır ve diş etleri şişmiştir. Diş fırçalama esnasında diş etleri hem kanamakta, hem de hassas bir hal almaktadır. Gingivitis tedavi edilmezse ilerleyerek, diş etlerine ve çene kemiğine hasar verecek duruma gelir. Ağız kokusu kendisini sürekli hissettirir.

Periodontis: Diş eti hastalıkları içerisinde ilerleyen aşamalarda oluşan bu rahatsızlık, dişleri destekleyen kemiğe ve dokuya hasar vermeye başlar. Diş eti ve diş arasında ki cepte hızla bakteri üremeye başlar. Burası temizlenemeyen alanlardır. İlerleme döneminde dişlerde sallanma ve diş kayıpları meydana gelebilir. Diş etlerinde kanama, iltihabi akıntı gözlenir. Dişler birbirinden ayrılmaya başlar. Bunun nedeni alveol kemiği denen ve dişin sağlıklı bir şekilde yerinde durmasını sağlayan destek dokunun üzerinde hücresel yıkım olmasındadır. Eğer doğru tedavi planlaması uygulanamazsa, şikayetler ve sağlığın bozulması şiddetlenir ve doğal olarak kişinin sosyal hayatında da sıkıntılar oluşturmaya başlar.








DENTPLUS GEÇİT


Ahmet Yesevi Mah. Piknik Cad.
        Hasat Sk. Üründül Plaza K:1 Kapı No : 2
        No: 11 – 12 Nilüfer / BURSA


info@dentplus.com.tr

(0224) 404 00 87